Geçtiğimiz hafta salı günü, İstanbul Modern'de 2016 yılının ilk sergisinin açılışına katıldım. Farklı dönemlerden sanatçıların doğaya bakışlarını ve "sürdürülebilirlik" kavramıyla ilişkilerini yansıtan resim, heykel, fotoğraf, yerleştirme ve hareketli görüntülerine yer verilen sergi 13 Ocak 2016 tarihinde sanatseverlerin ziyaretine açıldı ve 5 Haziran 2016 tarihine kadar gezilebilecek. Sanatseverlerin ilgisinin yanında doğaseverlerin de ilgisini çekebilecek bir sergiye benziyor.
Sergide ilk olarak, hemen girişteki, sanatçı Yoko Ono'nun büyük ölçekli "Ex It" adlı çalışması göze çarpıyor. Ono'nun kendi deyimiyle bir süreklilik olarak yaşamın ta kendisini anlattığı çalışmasıdır.
Canan Tolon'un Alidat Adlı Eseri
Tuval üzerine çelik çubuklar, metal levha, tahta, akrilik, balmumu ve çimen ile çalışan sanatçı, uzun ömürlü olmayı garantileyen yapıtlar ortaya koymaktansa, geçici çalışmalar yaratmayı seçerek izleyicinin süregelen bir kaybın geri dönüşsüz sürecine tanıklık etmesini ister. Böylelikle, ataerkil bir yapısı olan mirasa dair endişeler yerine, anlık olana odaklanmayı tercih eder.
Maro Michalakakos Kağıt Üzerine Suluboya Çalışmalar
Michalakakos'un çalışmaları bir "paralel evren" önerisi sunar: yakın geleceğimizde dünyayı ele geçirecek distopyayı önceden haber verir. Doğallığını artık yitiren ve mutasyona yatkın bu dünya, çiftleşmenin tesellisi ve ritüelleri olmaksızın acı içinde süregidecektir. Kafasını bacağının etrafına bağlamış flamingo resmindeki gibi, kendi yetersizliklerimiz ve hatalarımızdan hasar görmüş bir dünya olacaktır. Uzun ince bir tüple defalarca delinmiş papağan resminde işaret edildiği üzere, bu dünya şimdiden tıbbi bir sınırda bulunuyor.
Benim de en beğendiğim eserlerden bir tanesiydi.
Rodney Graham
Ana Cadde Ağacı Oregon Beyaz Meşesi, Galiano Adası, 2012
Sanatçı, ağaçları baş aşağı fotoğrafladığı serisinde, fotoğraf tarihinin başlangıç aracı sayılan camera obscura'nın optik ilkelerine dikkat çeker.
Mark Dion Kar Körlüğü
Amerikalı heykeltıraş ve yerleştirme sanatçısı Dion'un çalışmaları, kurumların ve baskın ideolojilerin doğal çevre, tarih ve genel olarak bilgi üretimi algımızı nasıl yönlendirdiğini araştırır.
Bunu yaparken, ekoloji, arkeoloji ve zooloji gibi amatör olarak da ilgilendiği bilimlerin biriktirme, tasnif etme ve sergileme yöntemlerinden yararlanır.
100 adet çerçeveli kutup ayısı görseli.
Alper Aydın Taş Kütüphanesi
Sanatçı, sergiye özel hazırladığı eserinde, yeryüzündeki doğal formların arşivini sunar. Bu toplama, biriktirme ve belgeleme eylemleri her an yok olma ihtimali olan alanları koruma altına alma güdüsünden gelir. Sanatçının, çeşitli yerlerden topladığı taşlar; içinde bulunduğumuz coğrafyadaki farklı toplulukların ortak belleğinin temsilleri gibidir. Bu kütüphanede Aydın, taşın kendi jeolojik belleğinden toplumsal bir bellek yaratılabilir mi sorusunun cevabını araştırır.
Sergiden Diğer Fotoğraflar
Sergiye inen, İstanbul Modern'in zincirli merdiveni.
"Yok Olmadan" sergisi ardından üst katındaki İstanbul Modern'in daimi sergisine de göz atmadan çıkmayı unutmayın :)
